4 Haziran 2010 Cuma

Vazgeçiyorum




Vazgeçiyorum hayallerimden
Yalan olan herşeyden
Tek dileğimdi seninle mutlu olmak
Sana anlatamadığım onca şey
Sana yaşatamadığım onca güzel şey
Belki yanlış zamanda karşılaştık
Belki de birbirimiz için yanlış insanlardık !

İyi insanların hayalleri hep gerçekleşirmiş
Galiba ben iyi olmayı beceremedim
Hissediyorum beni hala seviyorsun
Adını duyduğumda kalbim hızlıca artıyor
Sadece sen varken heyecanlanıyorum
Nedenini bir türlü bilmiyorum

Gün geçtikçe eriyor bedenim
Ölüme bir an daha yaklaşıyorum
Hayatımın son günlerini yaşıyorum
Son nefesimde seninle olmak istiyorum

Çok korkuyorum tekrar kaybetmekten
Yaşanan onca güzel şeyden
Bu rüya bitsin istemiyorum
Rüya işte başlayan ve biten
Peki gerçekten var mıdır ki hiç bitmeyen ?

Keşkelerle sürer ya hayat
Yine bir keşke diyorum
Keşke bir daha çıksan karşıma keşke ...
İnsan hayatı boyunca ne kadar der ki keşke diye ?

Vazgeçiyorum seni sevmekten
Vazgeçiyorum hayallerimden
Vazgeçiyorum uğruna yaptığım onca şeyden



(R.Ç)



Benimle Evlenir Misin ?



Seviyorum seni hem de deliler gibi
Eminim sende beni seviyorsun
iyi ki girmişsin hayatıma
Sensizliği düşünemiyorum bile

Çekip gidelim buralardan
Kimseciklerin olmadığı şehirlere
Hadi uzat elini

Herkes kıskanıyor bizi
Nazara geliriz diye çok korkuyorum
O kadar güzel gidiyor ki
İyi ki varsın sevgilim

Ben sensiz yaşayamam bu şehirde
Seni görmediğim günler mutsuz geçer oldu
Lütfen bırakıp gitme beni

Seni sen olduğun için sevdim
Ne olur değişme
Sen olmasan ben ne yaparım ki ?
Seni seviyorum aşkım

Benimle evlenir misin ?
(R.Ç)

3 Haziran 2010 Perşembe

Kazanan Hep Onlar



Yüreğim kanıyor
Çünkü sen yoksun yanımda
Gitmeseydin olmaz mıydı ?
Ya ben seni gerçekten çok sevdim
Ya da sen beni hiç sevmedin

Birazcık sevseydin bunlar olmazdı eminim
Hayata bir kez daha yenildim
Kandırıldım ,hayallerim yıkıldı

Hayallerime ulaşmak istedim hep
Tam başardım derken kaybetmek
Beni derinden yaraladı

Artık hayal kuramaz oldum
Gerçekten çok korkuyorum
Bir kez daha kaybedeceğim diye
Biliyorum ben hiç kazanamayacağım

Peki ya ileride ?
Neden olmasın diyorum kendime
Ama olmuyor işte
Kazanan hep onlar ,yalancı insanlar ...!

(R.Ç)

SİYAH -BEYAZ



*Siyah-Beyaz günleri özler oldum
Geri gelir mi ki o günler?
Gelmesini o kadar çok isterim ki

Hep toz pembe geçer diyordum günlerim
Ama olmadı
Siyah -Beyaz günler geldi sonunda
Artık hepsi bir anı oldu
Mazide kaldı herşey

Siyah Beyaz günleri hatırlamakta güzel
Her bir karede yaşanan güzellikler
Özlüyorum hemde çok

Siyah Beyaz anılarımdan çık artık
Gel yanıma sevdiğim
Fazla kalma oralarda
Sensizlik zor benim için

Geçen onca seneler
Seni hala bekledim ve burdayım
*Geleceğini bile bile

Gelir misin ki gerçekten ?
O kadar çok isterim ki gelmeni
Peki beni eskisi kadar sevebilir misin ki ?
Eskisi kadar candan sarılabilir misin ki?

Siyah Beyaz anılarımı tekrar renklendirmek istiyorum
Benimle var mısın ey sevdiğim
Eski günlere dönmeyi
Ne dersin ?


(R.Ç)

SENİ HİÇ AMA HİÇ SEVMİYORUM



*Sevmiyorum artık seni
Sen yoksun artık yanımda
Tercihini yapmışsın bile
Sevmek haram artık benim için

Seninle kurduğumuz onca güzel hayal
Ve yarım kalan bir aşk
Bunların hepsi gerçekleşemez miydi ?
Birazcık da olsa sevseydin beni

Hayallerim yıkıldı bu aralar
Galiba veda etme zamanı gelmiş
Farkına varamamışım

Bir çırpıda bırakıp gitmek
Hem de nedeni olmadan
Yakıştı mı sana ?
Bense tek başıma beklerim hep seni burada

Gelir misin ki gerçekten ?
Geldiğinde beni bulabilir misin ki ?
Bulamayacaksın eminim
Çünkü ben olmayacağım

*Bir zamanlar haykırırdım seni seviyorum diye
Ama yalanmış
Sen haketmemişsin bunu

Ve şimdi daha iyi anlıyorum
Ve daha da çok bağırıyorum
Seni hiç ama hiç sevmiyorum ...!
(R.Ç)

NEREDEYSEN GEL



Gel neredeysen gel

O kadar çok özledim ki seni
Gelicem demiştin ya
Beni bıraktığın yerde bekliyorum

Sendin bu dünyada benim sevdiğim
Senden başkası olamazdı
Ama sen beni hiç sevmedin
Sevgimi görmezden geldin

Seni o kadar çok sevdim ki
Bekliyorum gelirsin diye
Geldiğinde sevebilir misin ki beni ?
Ya da eskisi gibi bırakıp gider misin ?

Özler oldum yaşadıklarımızı
Bir daha tekrarlanmaz biliyorum
Senin gelmeyeceğini bildiğim gibi
Şimdi başka kollardasın
Bense bırakıp gittiğin yerde

Biliyorum beni hiç sevmiyorsun
Ama inan ben seni çok ama çok seviyorum
(R.Ç)

HAYAT BİR OYUN



Kalbim ağlıyor
Hem de hiç durmadan
Nedenini bilmiyorum
Sessizce ağlıyorum
Kimseye belli etmeden
İçimde yaşıyorum herşeyi
Kendim yazıyor, kendim oynuyorum
Seyircisi olmayan bir tiyatro gibi

Gerçekten bu bir oyun
Tek taraflı oynanan

Bazen kızıyorum kendime
''Kendini hiç sevdirememişsin millete '' diye
Sevdirseydim boyle olmazdı heralde
Haykırıyorum dünyaya ama sessizce
Kimse duymasın diye
Bu benim oyunum çünkü
Kendim yazıp, kendim oynadığım
Bazen ağlar ,bazende gülerim
Hayatın kendisi oyun değil mi zaten ?
(R.Ç)

ÖZLEM



Bugün evliliğimizin 10.yılı sevgilim .Dile kolay tam 10 yıl .İlk günlerimizi hatırlıyorum da ne kadar güzel geçerdi .10 yıl boyunca da bu böyle sürdü gitti .Zaman o kadar çabuk geçti ki acıyı ,tatlıyı herşeyi bir arada yaşadık .Bazen keşke büyümeseydik dediğimiz günlerde olmadı değil hani .

Geçen yılların ardından hayata küçükte olsa bir hediye vermemizin mutluluğu içindeyim .Sana ı kadar çok benziyor ki .Herşeyiyle seni anımsatıyor bana .Bu mutlu günümüzde sende olabilseydin keşke yanımızda .

Ona her baktığımda eski günlerimiz aklıma geliyor .Ne güzel geçerdi günlerimiz .Her gece yatmadan resmini öpüyorum ,rüyamda seni görebilmek için .Hep seni sevdim ,sevmeye de devam edeceğim .Bana seni soruyor bu günlerde ''Uzaklarda diyorum ,gelecek diyorum '' ama inanmıyor artık bana .''Bir ayrılık bu kadar uzun sürer mi?'' diyor .Aklı eriyor artık herşeye .Ne diyeceğimi bilemiyorum .

Her gece senin adını sayıklayarak fırlıyor yataktan .Keşke olsan yanında saçlarını okşasan .O kadar çok istiyor ki ,o kadar çok ihtiyacı var ki anlatamam .Çok özlüyor seni ,hergün senin odana girip saatlerce çıkmıyor ordan .

Dile kolay tam 10 yıl .Evlenmicem diyor bana ,bir ömür sana ben bakıcam diyor .Ne diyeceğimi bilemiyorum .Anlaman için yaşaman gerek herhalde .Belki de yaşıyorsun bizimle .

Sevgilim ,aşkım ,bitanem ,herşeyim .Bu gülü senin başucuna koyuyorum tam 10 yıldır olduğu gibi .Bizden asla ayrılma hep yanımızda ol .Bu evin bacası sensiz tütmüyor .Ne olur bırakma bizi .Onun sana çok ama çok ihtiyacı var benimde öyle .

Biricik aşkım ,meleğim ... iyi bak kendine rahat uyu yattığın yerde ...
(R.Ç)

BU ŞEHİRDEN GİDERKEN



Ne umutlarla gelmiştim buraya .Yeni bir hayat ,yeni yüzler tanımak için ve en önemlisi hayatımı düzene sokabilmek için .Büyüdüğümü düşünmüştüm .Oysaki daha büyüyememişim yada büyümek istememişim .

İlk günlerde o kadar heyecanlıydım ki .Farklı bir şehir ,farklı yüzler ,farklı yaşamlar .Kendim istemiştim böyle olmasını .Artık bir yerlerden başlamam gerekti .İlk adımımı attım doğruydu yada yanlıştı kim bilir .

Riskleri göze alamayan asla başarılı olamaz .Hayatım boyunca hep iki yol çıktı karşıma .Hep kararsız kaldım ,hep düşündürdü beni .Belki de beni bitiren bu düşüncelerdi .

‘ Her şey olacağına varır derler . ’ Gerçekten de öyle .Beklemek ve görmek lazım .Hayatta yer edinmek için bir şeylerden başlamalı .Yoksa giden zamanı geri getirmek imkansız .

Yeri geldi mutlu oldum ,yeri geldi hüzünlendim .Aslında böyle olmasını ben istedim .İnsan kendi kaderini çizer gerçekten .Hayat böyle işte terazi gibi .Ağırlık basan tarafı kazanır hep ama bir yerlerde de kaybeder .Peki ya ne kadar mutlu olabilir ki ?Bence dengeyi sağlamalısın ki huzurlu olasın ,mutluluğa ulaşasın .Bunu başaran kaç kişi var ki?

Tam bağlanıyorum birine ,o an kaybediyorum aslında .Kaybedince de üzülüyorum .Fazla kaptırıyorum kendimi ya da karşımdakiler bana oyun oynuyor .Duygularımı ,hayallerimi yıkıyorlar .Ama ben asla ve asla onların kötülüğünü ,mutsuz olmasını 1 dakika bile düşünemiyorum ve istemiyorum da .Sonuçta bulunduğun ortama ayak uydurmalısın .Karşındakini mutlu etmelisin ki sende mutlu olasın .

Hayat bunu öğretti işte .Gülenlerle gülmeyi ,ağlayanı teselli etmeyi .Karşındakine ne verirsen onu alırsın işte .Birşeyler vermelisin ki hayata ,karşılığını alabilesin .

Gözyaşları bu hayattaki en değerli su damlacıklarıdır .


(R.Ç)

BU KÜÇÜK KIZ BABASINI ÇOK SEVİYOR




Babalar ve kızları, başka hiç kimsenin anlayamayacağı bir dili bilirler ve konuşurlar kendi aralarında. Kendilerine ait bir dünyaları vardır ve mutlu, huzurlu yaşarlar o dünyada. Babasının kocaman elinin içine kendi minicik elini koyup güvenle yürür yolda küçük kız. Birlikte, başbaşa, tiyatro oyunlarına giderler, sergilere, şiir ve hikaye yarışmalarına, İstanbul'u keşfetmeye, Boğaz'a, edebiyatla ve güzel kelimelerle anlatılan hayatın gerçeklerini keşfetmeye.. Yaşamı birlikte keşfederler babalar ve kızları.. Yıllar sonra yolda babasının elinden tutmuş giden küçük bir kız görürse eğer genç kız, 'eski zamanlar'ı hatırlar, dolar gözleri..


'Bana bir masal anlat baba' der kız babasına, o da her gece yatmadan önce, kendi hayalgücünden çıkıp bütün dünyayı kapsayan, hayatı yansıtan masallar anlatır kızına. Elini tutar, uykunun sihirli ülkesine gitmesini beklerken.. 39 derece ateşle yatarken, sayıklarken küçük kız yatağında, babası gelip ne kadar ateşi olduğunu anlamak için dudaklarını alnına dokundurur.. Küçük kız büyüyünce anlar ki hayatı boyunca bir daha hiç kimse onu aynı şefkatle öpemeyecektir. Bütün küçük kızlar babalarının prensesidir.


Genç kızın yüreği, tanıştığı bütün erkeklerden önce, herkesten en önce, babasına aittir. Babalar ve kızları, daha sonra hiç yakalayamayacaklarını bildikleri bir huzur ve güvenle yaslanırlar birbirlerine hayatta. Baba bir sığınaktır kızı için, yaşamın fırtınalarından, yıpratıcı gerçeklerinden, canını acıtan bütün herşeyden uzaklaşmak istediği zaman sığınabileceği sessiz ve güvenli bir liman gibidir. Kızı hangi yaşta olursa olsun, çaresizlik içinde boğulurken dahi, elini uzatıverirse babasına, babasının elini tutacağını bilir. Asla bırakmayacağını da..


Babalar ve kızları, büyülü masal ülkesinin kralları ve prensesleridir. Bir gün gelip de prenses yuvadan uzaklara uçunca ne baba krallığını yitirir, ne de küçük kız prensesliğini.. Birbirlerinin yüreklerinde, kendi ülkelerinde sürdürürler hükümranlıklarını..



Bu küçük kız babasını çok seviyor. Çok özledi. Ama biliyor ki mesafeleri, uzaklıkları, ayrılıkları bilmez sevgi. Yüreklerde yaşar, kök salar ve büyür. Her gün, her sabah, her dakika can verir bize, bizi yaşatır...
(ALINTIDIR)

BABA -KIZ



0 yaşında

Baba :
Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı...¿
Gözleri de bana ne kadar çok benziyor...

Kızı :
Bu gözlerini benden hiç ayirmayan adam babam olsa gerek...

5 yaşında

Baba :
Prensesim benim, güzel kızım...
Söyle bakalım baban sana ne alsın...¿

Kızı :
En çok babamı seviyorum...
Babam, niye annemle uyuyor...¿
Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin...

10 yaşında

Baba :
Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız...¿

Kızı :
Ben babama aşığım...
Büyüyünce babam gibi erkekle evlenecegim...
Babam bu ay harçlığımı arttırır mı...¿

15 yaşında

Baba :
Ne kadar da çabuk büyüdü...
Eve de gittikçe geç kalmaya basladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek... Sanırım daha sert konuşmalıyım...

Kızı :
Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum...
Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum...
Ne zaman özgür olacağım...¿

20 yaşında

Baba :
Artık sözümü dinlemiyor, benden giderek uzaklaşıyor...
Kendi parasını da kazanmaya basladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii.
Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten...
Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor...

Kızı :
Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor...
Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli...¿
Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım...
Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!...

25 yaşında

Baba :
Bir gün bunun olacağını biliyordum...
İşte evleniyor...
Zaten aramız eskisi gibi değildi...
Şimdi bir de kocası var...
Prensesim beni terkediyor...

Kızı :
Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki...¿
Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor...
Kendi hayalindeki damat degil ya!...
Sanki birlikte yaşayacak olan o...

30 yaşında

Baba :
Çok az görüşüyoruz. Daha sık biraraya gelsek ne iyi olur...
Hem torunlarımı da özlüyorum...
Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...

Kızı :
Babamları da çok ihmal ediyorum galiba...
Yine telefonda çok üzgün geldi sesi...
Haftasonu onlara süpriz yapmak en iyisi...

40 yaşında

Baba :
Kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor...
Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum...
Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim...
Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı...
Şimdi beni beğenmiyor...
Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyecegim...

Kızı :
Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor...
Sürekli bir şeylerden yakınıyor...
Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama...
Ya ona bir şey olursa...¿
Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım...

45 yaşında

Baba :
Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel...
Gözüm arkada gitmeyecegim. Her şeyi kendi başardı...
Onunla gurur duyuyorum...

Kızı :
Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim...
İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten...
Allah'ım onu benden alma!

50 yaşında

Baba :
Dünyada mutlu kal kızım !...

Kızı :
Seni çok özleyecegim ve arayacağım babacığım...
Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana...¿
Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol...
Ve hep yanımda olduğunu hissettir,
Ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela...
Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım...¿

55 yaşında

Kadın :
Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım...
Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim,
Çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum....
Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni
üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu...¿
(ALINTIDIR)

BU HAYATTAKİ TEK PRENSİM BABAM ..!



Kız çocuklarının hayatına giren ilk erkek babalarıdır.


Kız çocukları daha altı aylıkken babalarının sesine ve dokunuşlarına annesinkinden daha farklı tepkide bulunmaktadır. Yani babayı algılamakta ve ayırt etmektedir.
Babalar kızlarının gözünde daha güçlü ve daha akıllıdırlar. Bu nedenle daha çok saygı uyandırırlar.
Babalar kızlarının ilk aşkıdır. Kız gözünü açınca babayla karşılaştığı için onu idealize eder. Bu idealizasyonun ölçüsü, kızın daha sonraki ilişkilerindeki sevgi arayışını da etkileyecektir. Babası fazlaca idealize eden bir kız, asla onun gibi birini bulamayacaktır. Kız çocuklarının genelde babalarına benzeyen erkekleri eş olarak seçtikleri bilinmektedir.

Aralarında kimsenin anlayamadığı,anlam veremediği bir sahiplenme sözkonusudur..küçüksünüzdür,babanız daima yanınızda olsun,
en nihayetinde büyürsünüz,biri girer hayatınıza,bir erkek arkadaş...babanıza eskisi kadar ilgi göstermezsiniz artık.. bu boşluk hissi onun zoruna gider ve bu kez babanız sizin odanızın kapısının önünde beklemeye başlar...
(ALINTIDIR)